CHP önderi Kemal Kılıçdaroğlu’nun partisinin mümkün iktidarına ait vizyon dokümanının açıklanacağı “İkinci Yüzyıla Çağrı” başlıklı toplantı, İstanbul Lütfü Kırdar Memleketler arası Kongre ve Stant Sarayı’nda gerçekleştiriliyor.
Halen Prof Rafet Gürkaynak konuşuyor. Hacer Foggo ve Ptrof Hakan Kara sunumlarını tamamladılar.
Basında yer alan haberlere nazaran Vizyon Evrakı Altılı Masa’nı başka bileşenlerine danışıldıktan sonra açıklanıyor. Bir sonraki adımda, Vizyon Evrakı Altılı Masa’nın iktisat programına dönüştürülecek.
CHP önderinin açıklamalarının akabinde grupta yer alan CHP Genel Lider Yardımcısı ve Sözcüsü Faik Öztrak, paritini somut vaatlerini sıralamaya başladı:
Önce Merkez Bankası’nın başına tüm dünyanın hürmet duyduğu bir ismi atayacağız, MB’nin gayesi enflasyonu kalıcı olarak tek haneye indirmek olacak. MB’nin bağımsızlığını garanti altına alacak yasal düzenlemeleri yapacağız.
Ekonomik öncelik ve muhtaçlıkları gözeterek, 2023 bütçesini tekrar yapacağız. Şatafata ve israfa son vereceğiz. Cumhurbaşkanlığı makamını ilişkin olduğu yere, Çankaya Köşkü’ne taşıyacağız. Tasarruflarla, krizin ezdiği kırılgan kesitleri destekleyeceğiz.
Mali kural uygulamasını başlatacağız, TVF’yi tasfiye ederek bütçe birliğini sağlayacağız. Kamu özel iş birliği projeleri başta olmak üzere, devletin sırtındaki şartlı yükümlülükleri ortaya çıkaracağız.
AB üyelik müzakerelerini canlandıracağız. 23. Yargı ve Temel Haklar faslının gerekliliklerini tamamlayacağız. Bu fasıldaki siyasi blokajın kaldırılmasını isteyeceğiz.
2030 gündemi sürdürülebilir kalkınma emelleri ve Paris İklim Mutabakatı, stratejimizin en kıymetli global referanslarıdır.
1-Fert başına gelirimiz, OECD’nin fakat dörtte biri ise, bunun en değerli nedenlerinden biri, kurumlarımızın kalitesinin OECD’nin lakin yarısı kadar olmasıdır. Bu da daha evvelki rakamlarla! Bu yüzden bize kral değil, kural gerek diyoruz. Kurumları ve kuralları güçlü Türkiye’de, güçlendirilmiş parlamenter sistem olacak. Cumhurbaşkanı tarafsız olacak. Hukukun üstünlüğü olacak. MB başta olmak üzere, düzenleyici ve denetleyici kurumların araç bağımsızlıkları yasal teminat altında olacak.
İhalelerde şeffaflık ve rekabeti sağlayacağız. Atamaları sadakate nazaran değil, rekabete nazaran yapacağız. Kayırmacılığa son vereceğiz, siyasi ahlak yasası çıkaracağız.
Kara paraya sıfır tolerans göstereceğiz. Türkiye’yi, Mali Hareket Vazife Gücünün gri listesinden çıkaracağız. OECD ile aramızdaki makası 2030’a kadar kapatacağız.
Zenginleşen, rekabetçi Türkiye’de; endüstrimizin sanayi 4.0 dinamikleri ile dijital dönüşüm ve yeşil dönüşüm ışığında yüksek teknolojili katma bedelli bir yapıya dönüşmesini sağlayacağız, destekleyeceğiz. Bu çerçevede üniversite, sanayi, sivil toplum, kamu iş birliği modellerini en faal formda kullanacağız.
Üniversitelerde bilimsel özgürlüğü ve özerkliği sağlayacağız. İnternete erişimi özgürleştireceğiz. Ar-Ge faaliyetlerini destekleyen kurumsal yapıyı güçlendireceğiz. Yaratıcı sanayilerin özelliklerini dikkate alarak, bu sanayilere teşvik ve takviyeleri daha da güçlendireceğiz. Teşebbüsü destekleyen finansal araçları çeşitlendireceğiz. Yeşil yatırımların, sürdürülebilir projelerin, toplumsal yatırımların finansmana ulaşımını kolaylaştıracağız.
Zenginliği adil paylaşan Türkiye’de hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Her aileye minimum bir gelir sağlayacağız. Kayıt dışılığı azaltacağız, vergi tabanını genişleteceğiz, vergi yükünü adil dağıtacağız.
Sendikalaşmanın, örgütlü toplumun önünü açacağız, eğitimde fırsat eşitliğini sağlayacağız. Cinsiyet eşitsizlikleri ile çaba edeceğiz. Bayanların iş ömrüne iştiraki önündeki manileri kaldıracağız. Bayanların toplumsal hayattaki pozisyonunu güçlendireceğiz.
Kadına şiddete sıfır tolerans göstereceğiz. İstanbul Mukavelesini tekrar yürürlüğe sokacağız. Hudutlu kamu kaynaklarını, Kanal İstanbul üzere rant projeleri için kullanmayacağız.
Dünya ekolojik limitlerine yaklaşıyor. Türkiye’nin Paris İklim Anlaşması’nı onaylamasını önemsiyoruz. Döngüsel iktisadın imkanlarından yararlanacağız. Sürdürülebilir üretime yönelik özel finansman tekniğini gerçekleştireceğiz.
2030’a geldiğimizde, demokrasisi, kurumları ve kuralları güçlü bir Türkiye’de, üreterek zenginleşen rekabetçi bir Türkiye’de fert başına gelirimizi 20 bin doların üzerine çıkaracağız. Ulusal gelirimizi 2 trilyon doların üzerine taşıyacağız. İhracatımız 600 milyar doları aşacak. 7 yılda, 8,5 milyon yurttaşımıza iş imkanı yaratacağız. İşsizliği ve enflasyonu tek haneli sayılara indireceğiz.
Kaynaklar: T24, Sozcü, Cumhuriyet
